Bu sitede; Liderliğin vasıflarını okuyacaksınız, yer yer idarenin temel ilkelerini göreceksiniz; bunun yanında idareciliğin inceliklerini bulacaksınız, sırlarına vakıf olacaksınız ve kelimenin tam anlamıyla insanı yönetme sanatını öğreneceksiniz...
LİDERİN KİTABI
Kitapta tarihe mal olmuş en meşhur liderlerin şahsi kabiliyet ve özellikleri anlatılırken, o noktalara nasıl geldikleri, nasıl bir irade kuvveti ve maharetle çevrelerindekilere yön verdikleri, milyonları arkalarından nasıl sürükledikleri, erişilmez ustalıklarıyla emsalsiz başarılara nasıl ulaştıkları da anlatılıyor.
Hiç şüphesiz okuyan öğrenir, öğrenen tatbik eder, tatbik eden kazanır
İDARECİDE BULUNMASI GEREKEN 17 VASIF
İDARECİDE OLMAMASI GEREKEN 6 VASIF
•Kindarlık;
RECEP MUHLİS GÜR'DEN VECİZ VE ANLAMLI SÖZLER
Tarihi yapan akıldır. İnsanlığa yön veren akıl, medeniyetin gelişmesine ve toplumun saadetine yürümelidir.
Yüksek koltuğa oturmakla ufukları göremezsin. Ufukları, zekâ ışıltılarının aydınlattığı mesafeye kadar, görüşünün keskinliğiyle görürsün.
Akıl gözü, iç gözüyle birleşince ufukların ötesi de görülür.
RECEP MUHLİS GÜR'DEN SÖZLER
* Lider emrindekilere bazen bir ağabey, bir baba gibi davranmalı. Ama bazen de bir büyükbaba, bir kardeş, bir arkadaş veya bir öğretmen olmalı. Onlara karşı, ağabey gibi koruyucu, baba gibi şefkatli, büyük baba gibi nasihatçi, kardeş gibi bölüşen, arkadaş gibi dost olan, öğretmen gibi yetiştiren olmalı. Nadiren de gardiyan gibi azarlayan olmalı. Bunlar amirliğin içinde gizlidir.
* Şan ve şöhretin, zafer ve kahramanlığın en yücesini; ezilmişliğin ve kahroluşun, yıkılışın ve hezimetin en rezilini yaşamadıkça pişemezsin.
* Kendi amacını ortaya koymadan hareket eden başkalarının amaçlarına hizmet eder.
* Hedefi olmadan işe girişen rotası olmadan yola çıkan gemiye benzer.
* Başarı yolculuğu karakterden başlar, bilgi sokaklarından ve tecrübe duraklarından geçerek hedefe varır.
* İşlere atılmada basiret, cesaret ve tedbirlice hareket; sonuca ulaştırmada, sabır ve sebat…
- * Otoritenin görünmeyen yüzü amirin efendiliğinde saklıdır.
* Bir Lideri yıkan altı şey: Korkaklık, kindarlık, inatçılık, tembellik, zalimlik ve aşırı hırstır.
* Liderlik kendine hâkimiyetle başlar; heveslerine, hayallerine, sinirlerine hâkim olan kazanır.
* Her ilim gibi idarenin de kendisine mahsus incelikleri, sırları vardır. Tecrübe ile ortaya çıkan özel kuralları vardır. Bunların bilinmesi, öğrenilmesi gerekir.
* Doğuştan kazanılan kabiliyetlerle sonradan elde edilen üstünlükler dâhi Liderleri ortaya çıkarır.
* Bütün teşebbüslerinde demir iradenle olayların kemirici etkilerini bertaraf etmeyi, kudretli şahsiyetinle insanlara boyun eğdirmeyi ve meydana getirdiğin eserlerin büyüleyici ışıltıları altında kitleleri peşinden sürüklemeyi bil.
* Başkalarının duygu ve düşüncelerini hissedebilme ve ortamı doğru koklayabilme, başarıya giden yolda atılacak adımların ışığıdır.
* Her ne kadar “Lider anadan doğar” diyenler çoğunluğu teşkil etse de, bana göre de “idarecilik mesleği” veya “Liderlik Sanatı” da diğer meslek ve sanatlar gibi öğretilebilir ve öğrenilebilir.
* Doğuştan kazanılan kabiliyetlerle sonradan elde edilen üstünlükler dâhi Liderleri ortaya çıkarır.
MAKALELER
Hayalle İş Yapmak
Bakınız Rus Çar’ı Deli Petro ne yaparmış?
Kaynakta anlatıldığına göre: “Petro o gün yine erkenden uyanmıştı. Saat altıda giyinmeye başladı. Çoraplarını giyerken bir delik gördü. Oturdu. İğne, iplik aldı ve dikmeye başladı.
Büyük İskender’in izlerinden Hindistan’a bir yol hayal ederken, çoraplarını yamıyordu.”
EMİR VERME
Yanlış emir veren Osmanlı’nın Sadrazamlarından Mahmut Nedim Paşa’nın başına geleni okuyalım:
“Sadrazam Mahmut Nedim Paşa, her nedense Padişahın başmabeyincisi/özel kalem müdürü Hurşit Bey’e darıldığından görevinden alınması hakkında kafasına göre Padişaha bir yazı yazdı. Zarfın üstünü mühürledikten sonra Hurşit Bey’in görmemesi için padişahın başkâtibi vasıtasıyla takdim olunmak üzere yaveri Abdülkerim Bey’e vererek saraya gönderdi.
Saray kaidelerine göre başmabeyinciye ‘Büyük bey’ denildiğinden Mahmut Nedim Paşa, ya bu tabirin mahalli kullanılışını yanlış belliyerek veyahut başkâtibe götür diyecek iken sürçü lisan olarak...
TECRÜBE ÜZERİNE
Siz meraklı maymunun hikâyesini duymuş muydunuz? “Maymunun biri bir ağaca çıkmış, balıkçıların ne yaptıklarına bakıyormuş. Bakmış ki ağları ırmağa atıyorlar, balıklar kendiliklerinden gelip ağlara takılıyor. İşi kolay sanmış; ‘Ben de yaparım!’ demiş.
Biraz sonra balıkçılar çökütmelerini orada bırakıp kendileri karınlarını doyurmaya gitmişler. Maymun hemen ağaçtan inmiş, balığın nasıl tutulduğunu gördü ya; o da hemen balıkçılığa kalkışmış. Öyledir maymun, insandan ne görse kendi de bir yol ...
“Kanunlar daima halkın faydası yönünde yorumlanmalıdır. Mevzuat, insanların önüne konmuş bir engel olmamalı; akıl yürütme ve mantık kuralları, zorluk çıkarmak için değil kolaylaştırmak için kullanılmalıdır.”
“Halk adamı oluyorum diye ayak takımının arasına karışma, seni kendilerine benzetirler; ekâbir tayfasına da fazla bulaşma seni kullanırlar. İlişkilerin ince ayarını iyi tuttur.”